Dionysos 2009-05-12 10:00
Merhaba,
En son surada kalmistik:
Ben:'Sanki tek tek fotograflarla hicbir sey söylemiyorken, hepsi bir arada dusunuldugunde söylemek istedigin bir sey var gibi....sanki cözecegim :)'
Cevap:'Bakalim hangimiz önce çözecegiz >:P..."
Sanki cözdüm:
'Silence like a cancer grows,
and noone dares to disturb the sound of silence'
Selamlar, sevgiler.
#1
|
||||
|
||||
![]()
"susma, sustukça sıra sana gelecek" diyorsunuz yani... öyle olsun... ama tam çözememişsiniz sanki>:P...
Alternatif çözüm: "söz gümüşse sükut altındır"...>:P selamlar... daha sık görsek keşke... |
#2
|
||||
|
||||
![]()
Oyle birsey degil demek istedigim, bunlari buradan konusmak da biraz tuhaf kacacak ama herhalde herkes isini gucunu birakip bunlari okumaz.
Lafin gelisi degil ciddi yazdim o sozleri. Simon&Garfunkel'in Sound of Silence'indan ... tam alinti degil iki dizenin birlesimi. Gozumun onunda, bir 'Korkut Bostanci Photograpy' olusuyor. Bir dili var ve tutarli bir sekilde bir sey anlatiyor, ama ne oldugunu cozemiyordum. Sonra bu sarkiyi cagristirdi bu son fotograf, kendimce bir cevap buldum :) Eser sahibi kendi bir soz etmemis olmasina ragmen, benim gibi 'gereksiz' bir yorumcu bu sarkiyi soyle yorumlar: Sound of silence, insanlar arasindaki iletisir gibi gorunup hic iletismemenin adidir. Bir ses vardir tum kuru gurultulerden olusan ama o sesin sonucu sessizliktir. Fotograflarda geri planlarindaki tum nesneler insan urunu, birilerinden geriye kalan bir seyler, merdivenler, yazilar, duvarlar v.s. ve bunlari yapan/yaratan insanlar 'O guzel insanlar o guzel atlara binip gittiler' gibi bir sekilde kayiplar zamanin nehrinde. Sonra bir insan var, ya yapayalniz bu insan-kalintilari (merdivenler, duvarlar veya neon light) arasinda, ya da en fazla yaninda bir kisi var. Yada kimse yok aslinda bir kisi var o da 'yalniz' bir sekilde fotografa bakan bizler. Ustelik o sanki hicbir sey yaratamayacak kadar da aciz ve edilgen bu hikayede. Uzatmayayim, bunlar bana insan urunu bir dunyada giderek yalnizlasmamizi, caresizlesmemizi cagristirdi sonuc olarak. Sarkinin sozleri asagida, simdi yeniden okudum, bence bu kadar ayni hissi verebilir....ama elbette sadece bence. Ne kadar okur/bakar varsa o kadar anlam vardir :) Hello darkness, my old friend I've come to talk with you again Because a vision softly creeping Left its seeds while I was sleeping And the vision that was planted in my brain Still remains Within the sound of silence In restless dreams I walked alone Narrow streets of cobblestone Neath the halo of a street lamp I turn my collar to the cold and damp When my eyes were stabbed by the flash of a neon light That split the night And touched the sound of silence And in the naked light I saw Ten thousand people maybe more People talking without speaking People hearing without listening People writing songs that voices never shared No one dared Disturb the sound of silence "Fools," said I, "you do not know Silence like a cancer grows Hear my words that I might teach you Take my arms that I might reach you" But my words like silent raindrops fell And echoed in the wells of silence And the people bowed and prayed To the neon god they made And the sign flashed out its warning In the words that it was forming And the sign said "The words of the prophets are written on the subway walls And tenement halls And whispered in the sound of silence |
#3
|
||||
|
||||
![]()
teşekkürler nazik sözler için... fotoğraflarımla mesaj vermeye çalışıyor muyum emin değilim... en azından bilerek, planlayarak yapmıyorum bunu... benim kaygım tamamen estetik... ben kompozisyon yaratmayı seviyorum... ve insanlar da benim için bu kompozisyonlarda birer figüran... o yüzden yüzleri yok çoğu zaman... kompozisyonun genelinin önüne geçmelerini istemiyorum... ondan belki, portre fotoğraflar çekmiyorum, veya çekemiyorum... insanların duygularını yüz üfadeleriyle değil siluetleriyle vermeyi tercih ediyorum, asıl bunu yapmak marifetmiş gibi geliyor bana>:P... yoksa insanların suratlarına objektifi doğrultup deklanşöre basmak bana heyecan vermiyor, tam tersi kolaya kaçmak gibi geliyor...
ben foto muhabiri değilim, gerçeği olduğu gibi yansıtmak gibi bir misyonum yok, amacım yok, zorunluluğum yok... ben fotoğrafla kendi çapımda sanat yapmaya çalışıyorum, kompozisyonlarımla belik kısa öyküler anlatıyorum fark etmeden, ama dediğim gibi tamamen estetik kaygılarla... artık ne kadar olabilirse... selamlar korkut |
#4
|
||||
|
||||
![]()
Bu estetik sohbeti sıkıcı olmuyorsa bir iki şey daha diyeceğim :)
Öncelikle sosyal sorumluluklu/gerçekçi sanat tarafında görülüyorum gibi:) ama öyle değil, %100 katılıyorum yazdıklarına, fotografın yada anlatının ya da herhangi bir sanatsal ürünün, sanatçı tarafından üretilen etkisi, objenin kendi başına etkisinden fazla olabilmelidir ki, sanatçı bir şey katmış olabilsin. Zaten çok çarpıcı bir konuyu fotoğrafladığımızda, hünerimiz en fazla makinaya hakimiyet, kompozisyon filan olabilir, ama sanat adına bir şey olmaz. Kendi adıma niye öyle yapmıyorum ayrı bir hikaye :) Batı'ya hep batı'ya gidersek arada bir Amerika keşfederiz ama dönüp vardığımız yer yine Hindistan :) diyeyim şimdilik. Mesaj vermek veya vermemek konusunda ise:Peter'in Paul hakkında söyledikleri bize Paul hakkında değil Peter hakkında bilgiler verir. Karenin içine bir şeyi koyup, bir şeyi koymamaya karar verdiğimiz her an, öznel bir seçim yapıp, bu seçimimizi belirleyen kendi dünyamızdaki birşeyler nedeniyle, bir şey anlatmaktayız. Kimileri dünya görüşünü anlattığını düşünüyor, kimileri hiçbir şey anlatmadığını...ama bence herkes kendini, kendini anlatırken de mevcut dünyadan kendi aynasına düşen görüntüyü anlatmakta. Herneyse uzatmayayım, fotoğrafların, onlara insanların gösterdiği ilgi, kuramsal olarak bana bir çok şey çağrıştırıyor ve bir çok şeyi düşünmeme sebep oluyor, sonuç olarak ben bu işten çok yararlanıyorum :) Selamlar. |
![]() |
Thread Tools | |
|
|